Ana Sayfa / Bilişim / İnternetteki İçeriklerin Telif Hakkı

İnternetteki İçeriklerin Telif Hakkı

291Bilginin akıl almaz şekilde hızla yayılması internetin hızla gelişimi karşısında mevcut kurum ve kurallar yetersiz kalmaktadır. Konuya ilişkin düzenlemeler yapıldığı andan itibaren atıl duruma düşmektedir. Bunun yanında internetin ulusal hukuka sığmayan, uluslar üstü yapısı da hukuki sorunun boyutunu dünya çapına taşımakta, sadece ulusal boyutta yapılacak olan düzenlemeler sorunu çözmekte yetersiz kalmaktadır. Bu durumda fikri haklara ilişkin olarak teknolojik korunma tedbirlerinin önemini artırmaktadır.

Ülkemizde bilişim hakları, bilgi ve bilgisayar güvenliği ve kişisel gizlilik konusunda yapılan yasal düzenlemeler oldukça yenidir. İlk defa 1991 yılında 3756 Sayılı Kanunla ‘Bilişim Alanında Suçlar’ başlığı altında Türk Ceza Kanununda yeni düzenleme yapan kanun koyucu  bilişim suçu tanımlamasını ceza kanunumuz içinde yer almasını sağlamıştır.

Ülkemizde, Osmanlı döneminde telif hakkıyla ilgili ilk hukuki düzenleme 1857 tarihli Telif Nizamnamesidir. Bu Nizamnameye göre, “eseri basanın basılan nüshalar tükeninceye kadar, eser üzerinde zilyetliği bulunmaktaydı. Yazara da hayat boyu imtiyaz tanınmakta ve basan ile anlaşmak ve satmakla ilgili konular düzenlenmekteydi,”

Türkiye Cumhuriyetinde ise fikir ve sanat eserleri kanunu olan “Hakkı Telif Kanunu” 8 Mayıs 1910 tarihinde çıkarılmıştır. Ayrıca Hakkı Telif Kanunu 1 Ocak 1952 yılında 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yürürlüğe girene kadar yürürlükte kalmıştır. 5846 sayılı kanun ise 1983, 1995, 2001, 2004 ve 2007 ve 2008 yıllarında değişikliğe uğrayarak güncellenmiştir.

Fikir sanat eserleri kanunumuzun 1. Maddesin de;

Bu Kanun, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır.” tanımlamasını yapmıştır.  Kanunun 2. maddesinde herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin ilim ve edebiyat eserleri olduğu belirtilmiştir.

Kanunun 6. Maddesinde Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip bu esere nispetle müstakil olmayan ve aşağıda başlıcalar yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir diyerek

  • Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline konulması;
  • Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dâhilinde seçme ve toplama eserler tertibi;

“Başkasına ait bir eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması bu kanuna göre eser sayılır.” tanımlamasını yapmış. Ardından Kanunun 8. maddesinde “bir eserin sahibi onu meydana getirendir” diyerek eser sahibini belirtmiştir.

Kanunun 22. maddesinde ise bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir tanımlaması ile internette içerik üretenlerin haklarını da tanımlamıştır.

Konu ile ilgili Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Esas: 2000/435, Karar: 2000/2809 İçtihat kararında Davalının Davacıya ait bu eserleri noktası ve virgülüne dokunmayarak düz yazıya çevirmesi, Davacının ismini de belirtmemesi, alıntı (iktibas) serbestisinin kötüye kullanılmasıdır demiş.
  • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2005/13114 Esas, 2007/4345 sayılı Kararında;

Bilgisayar yazılımının adının, iltibasa meydan verecek şekilde haksız olarak çoğaltılarak kullanılması iddiası ile tazminat talep edilmesi halinde; Mahkemece söz konusu bilgisayar yazılımının 5846 S.K. m.1/B ve 2/1 kapsamında eser olup olmadığının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve yazılım, eser vasfında ise konunun, mahkeme tarafından aynı kanunun 83. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerekir demiştir.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Nedir?

Kanunen kabul edilmeyen giderler, işletmelerin ticari faaliyetleri kapsamında çeşitli nedenlerle katlandıkları, vergi matrahından düşülmesine izin …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir