Ana Sayfa / Makaleler / Suç Ekonomisi ile Mücadelede Yolsuzluk ve Rüşvet

Suç Ekonomisi ile Mücadelede Yolsuzluk ve Rüşvet

nevzat-erdag-319-kayit-disiYolsuzluk terimini kısaca tanımlamak gerekirse; yolsuzluk, kamu çıkarlarının özel çıkarlar nedeniyle kötüye kullanılmasıdır.

Yolsuzluğun iki farklı tipi vardır: Birinci tipi hizmet veya sözleşmelerin “kurala göre” yapıldığı alanlarda, diğeri ise bu işlemlerin “kural dışı” yapıldığı alanlarda ortaya çıkmaktadır. Birinci durumda kamu görevlisi yasal olarak yapması gereken bir işlemi yapmayarak, yasa dışı özel bir çıkar sağlamaktadır. İkinci durumda ise, kamu görevlisine yapması kanunen yasaklanmış bir işlemi yapması için rüşvet verilmektedir.

“Kurala göre” yolsuzluk ve “kural dışı” yolsuzluk kamu hiyerarşisinin her aşamasında teşekkül edebilmektedir. Uygulamada kamuoyu, yasaları umursamayarak idari yolsuzluğun yasal tanımlarını gölgeleyebilmektedir. Eğer kamuoyunun yolsuzluk tanımı ile yolsuzluğun yasal tanımı çatışıyorsa, kamu görevlilerinin halkın bakış açısına göre davranması ve bu bakış açısıyla yasaları çiğnemesi muhtemeldir. Bu çerçevede yolsuzluğun zararları ve yıkıcı etkileri konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve aydınlatılması çok önemlidir. Yolsuzluk ve rüşvetle etkin mücadele etmek için öncelikle buna neden olan faktörleri açık olarak ortaya koymak gerekir. Genel bir ifadeyle, yolsuzluk kamu görevlilerinin yetkilerinin geniş, buna karşın sorumluluklarının sınırlı olmasından kaynaklanır.

Bunun yanı sıra yakalanma ve cezalandırılma ihtimalinin düşüklüğü de yolsuzluğun ortaya çıkmasında önemli bir etkendir. Kamu yönetiminde maaşların düşüklüğü ve dengesizliği, performansa göre ödüllendirmenin olmaması, kamu kuruluşlarında istihdamın sağlıksız olması ve toplumdaki objektif kurallara karşı kişisel sorumluluk anlayışındaki eksiklik yolsuzluğun diğer nedenleri arasında sayılabilir. Ayrıca karmaşık bürokrasinin olduğu ülkelerde, bireyler bu engelleri aşabilmek için araç olarak rüşvete başvurabilmektedir.

Rüşvet, “herhangi bir kamu görevlisinin pozisyonundan doğan yetkilerini bilinçli bir şekilde kullanıp bir kişi veya belli bir gruba çıkar sağlama karşılığında elde edilen menfaatler” şeklinde tanımlanabilir. Rüşvetin iki şekilde gerçekleşeceği söylenebilir:

Basit rüşvet: Kamu görevlisinin, görevi gereğince yapmaya mecbur olduğu şeyi yapmak veya yapmamaya mecbur olduğu şeyi yapmamak için rüşvet alması, vaad veya taahhüdünü kabul etmesidir. Burada memur, görevine uygun olarak hareket ettiği için görevin kötüye kullanılması değil, memurluk sıfatının kötüye kullanılması söz konusudur. Rüşvet verilmesinde amaçlanan, işlemlerin kısa zamanda yaptırılması, rüşvet verenin talebinin öne geçirilmesidir.

Ağır rüşvet: Memurluk görevinin kötüye kullanılması suretiyle, memurun görevine Aykırı olarak bir şey yapması veya yapmamasıdır. Bu durumda, yasalarca yasaklanmış bir işlemin herhangi bir çıkar karşılığı yapılması veya aksi söz konusudur. Diğer bir deyişle memur, yapmaması gerekeni yapmakta veya yapması gerekeni yapmamaktır. Bu rüşvet tipinde ya tercihler etkilenmek istenir, ya da yasadışı faaliyetlere göz yumulması talep edilir. Ağır rüşvet en genel hatlarıyla siyasal yapıyı, devletin ve yönetimin yasallığını ve saygınlığını zedeler.

Yapılan araştırmalar, kamu sektörünün büyüklüğü ve buna bağlı olarak kurallar ve kısıtlamalar arttıkça, rüşvetin de arttığını göstermektedir. Genel olarak yolsuzluk ve rüşvetin hâkim olduğu ekonomilerde, girişimciler faaliyetlerine başlamak için öncelikle belirli bedellerin ödenmesi konusunda kendilerini mecbur hissetmektedirler. Söz konusu bedeli ödeyen girişimciler, sistemin bir parçası haline gelirken, bu bedeli ödemekten çekinen girişimciler ise yapmayı düşündükleri faaliyetten vazgeçmektedirler. İlk durumda yapılacak olan yatırımların maliyeti yükselmekte, ikinci durumda ise eski girişimcilerin piyasaya girişi engellendiği gibi, potansiyel girişimcilerin de piyasaya girişi önlenmekte ve sistem dışında kalan bu insanlar, verimli yatırımlar yapmak yerine, rant kollamayı tercih eder hale gelmektedir.

Bu durum ise piyasa ekonomisinde rekabeti bozucu bir etki yaratmakta, fiyat mekanizmasının işlerliğini bozmakta ve kaynakların yanlış tahsisine yol açmaktadır. Öte yandan rüşvet, bireyler arası eşitlik ilkesini ve idari otoriteye karşı güveni zedelemekte, ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeyi tahrip etmektedir.

 Yolsuzlukla İlgili Temel Nedenler

Temel nedenler                                                         Açıklama                   

 

 

 

 

 

 

Geniş yetkiler

 

Yetkiyi sınırlandırın (örneğin, rekabetçi ihalelerin artırılması,

 

 

 

 

Sanayinin özelleştirilmesi)

 

 

 

 

 

 

 

Sınırlı Sorumluluk

 

Aşağıdaki yollarla sorumluluğu artırın:

 

 

 

 

Şeffaflığın artırılması (örneğin, seçimle işbaşına gelen kamu

 

 

 

 

İdarelerinin artırılması, mal beyanı) Daha kapsamlı denetim

 

 

 

 

Yaptırımların artırılması (örneğin, kanunların daha iyi

 

 

 

 

Uygulanması)

 

 

 

 

 

 

 

Yanlış güdüler

 

Bu güdülerin kontrol altına alınması (örneğin, yaşam

 

 

 

 

Standartlarını yükseltmek için maaşların artırılması,

 

 

 

 

Performansa dayalı iyi güdülerin desteklenmesi)

 

 

 

 

 

 

 

Kurumların zayıflığı Karar alma sürecinin

 

Yargının bağımsızlığının pekiştirilmesi, kamu denetçisi

 

 

Ve kontrollerin şeffaflaştırılması

 

Ofisinin kurulması

 

 

 

 

 

 

 

Az gelişmiş toplum örgütleri

 

Sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesi, toplumdaki belirli

 

 

 

 

Grupların, örgütlerin, siyasi partilerin, bağımsız emekçi

 

 

 

 

Kuruluşlarının ve bağımsız medyanın izlenmesi

 

 

 

 

 

 

 

Sisteme karşı eğilimler (örneğin,

 

Yolsuzluğun maliyetlerine karşı kamuoyunun bilinçlendirilmesi

 

 

Yasalara karşı sadakatsizlik,

 

 

 

 

Kamuoyunun sessiz kalması

 

 

 

 

 Kaynak: USAID Yolsuzluğa karşı Mücadele El Kitabı

 

 

 

Suç ekonomisi kapsamında yolsuzluk ve rüşvetin rolü, bir neden ve sonuç ilişkisi çerçevesinde değerlendirilebilmektedir. Yolsuzluk ve rüşvetin yaygınlaşması suç ekonomisine zemin hazırlayabildiği gibi, bu ekonomide faaliyet gösterenler de yolsuzluk ve rüşvetin artmasında önemli rol sahibi olabilmektedirler.

Suç Ekonomisi ile Mücadele Yöntemleri

Suç ekonomisinin toplumda varlığını sürdürmesi ve büyümesi, öncelikle toplumun ekonomik, toplumsal ve siyasi yapısıyla ilgilidir. Suç ekonomisinin payının uzun dönemde azaltılması, buna zemin oluşturan yapının değiştirilmesi ile mümkündür.

Ortadan kaldırılması gereken suç ekonomisi ile mücadelede kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması, özellikle konusunu suç teşkil eden fiiller karşılığında elde edilen maddi menfaatle yani genel anlamıyla kara para ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Suçla mücadelede başarının önemli koşullarından birisi, suçluları suç kaynaklı gelirlerden mahrum bırakacak işlevsel ve etkili bir sistemi uygulamaya koymaktır. 4208 sayılı “Kara paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun”, ülkemizde bu amaçla atılmış ilk önemli adım olmasına rağmen, bazı eksiklikler taşımaktadır. Bu nedenle, uygulanmaya konulan yasanın suç kaynaklı gelirlerin zapt ve müsaderesini kolaylaştıracak şekilde yeniden ele alınması gerekmektedir

Diğer taraftan bir suçun işlenmesini müteakip harekete geçmek yerine, o suçun işlenmesini önlemek, sorunların çözümünde daha rasyonel bir yaklaşım kabul edilebilir.

Yolsuzluğa karşı mücadelede sadece kanunların uygulanması ya da yeni yasaların yürürlüğe konulması yeterli olmayacaktır. Bu mücadele daha geniş kapsamlı bir reform paketini gerektirmektedir. Bu açıdan toplumsal ve siyasi hayatla ilgili düzenlemeler öne çıkmakta, toplumun her kesiminde ve her düzeyde katılımın sağlanması önem kazanmaktadır. Çünkü demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği bir toplum modeli ve bunun için gerekli ana unsur olan şeffaflığın sağlanması mücadeleyi mümkün kılacaktır.

 Önlemler şu çerçevede ele alınabilir:

  • Kamu çalışanlarının yaptıkları ve yapmadıkları işlerden dolayı yapılan denetimlerde çağdaş yöntemler kullanılmalıdır.
  • Kamuda görev yapan denetim birimlerinin görev alanları ile ilgili olarak, ilkeler bazında ortak denetim süreci standartlarının saptanması sağlanmalıdır.
  • Kamu alım ve satımlarında rekabetin, açıklığın ve şeffaflığın sağlanması da son derece önemlidir.
  • Konuya ilişkin mevzuatta buna olanak veren düzenlemeler yapılmalı,
  • İhalelerin nicelik standartlarının yanı sıra nitelik standartları da tanımlanmalıdır.
  • Mahkeme kararları, bakanlık kararları, özelgeler elektronik ortamlarda da yayınlanmalı,
  • Kamu idaresine yapılan başvuru sayıları, uyuşmazlıklar ve sonuçları ayrıca belli aralıklarla ilan edilmelidir.
  • Ekonomide değişim gerçekleşirken, kamudaki örgütlenmenin muhafaza edilmesi, mevcut idari, adli ve
  • siyasi yapının ekonomi ve teknolojideki değişime uygun olarak yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
  • İdari işlem prosedürünün ve idari sistemin etkin olarak denetlenmesi ile ilgili uygun mekanizmaların devreye sokulmasının yanı sıra, siyasi partilerinde mali kaynaklarının ve mali denetim sonuçlarının kamuoyuna bildirimi sağlanmalıdır.
  • Sayıştay, bir hesap mahkemesi olarak, hukukilik denetimi yanında, yerindelik ve gereklilik denetimi yapmalı ve Sayıştay ile diğer denetim birimlerince yapılan denetim sonuçları yayınlanmalıdır.
  • Yolsuzluk topluma hâkimse, bu durum ülke vatandaşlarının günlük yaşamlarını doğrudan etkilemektedir. Sağlanan ilerlemenin ölçümünde bugüne kadarki yaklaşımlardan belki de en iyisi, en basitiyle kamuoyunun yoklanmasıdır. Bu düzenli aralıklarla ve profesyonel bir şekilde yapıldığı takdirde, bu konudaki ilerlemenin açık bir şekilde gözlemlenmesi mümkün olacaktır.
  • Ayrıca yolsuzluk ve suç ekonomisinin varlığının sonuçta toplumsal yozlaşmaya neden olduğu unutulmamalı ve suç ekonomisi ile mücadele stratejileri ile yolsuzlukla mücadele stratejileri paralel ve geçişken öneriler içerdiğinden birlikte düşünülerek hareket edilmelidir.

Not: Bu makale Nevzat ERDAĞ’ın “Kayıt dışı, Kara para Ve yolsuzluk” Kitabından alınmıştır

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Nedir?

Kanunen kabul edilmeyen giderler, işletmelerin ticari faaliyetleri kapsamında çeşitli nedenlerle katlandıkları, vergi matrahından düşülmesine izin …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir