Ana Sayfa / Gündemden / Tasfiye Halindeki Şirketlerde Elektronik Yükümlülükler

Tasfiye Halindeki Şirketlerde Elektronik Yükümlülükler

Tasfiye Nedir?

Tasfiye, bir sermaye şirketinin faaliyetlerini sonlandırarak malvarlığını nakde çevirmesi, borçlarını ödemesi ve kalan tutarı ortaklara dağıtması sürecidir.
Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) göre bu, şirketin tüzel kişiliği sona ermeden önceki mali kapanış ve hesap verme dönemidir.

TTK m.533 tasfiyeyi şöyle tanımlar:

“Bir şirketin sona ermesi hâlinde tasfiye işlemleri yapılır. Tasfiye, şirketin bütün malvarlığının paraya çevrilmesi, borçların ödenmesi ve kalan tutarın pay sahiplerine dağıtılması işlemlerinden ibarettir.”

Bu hükme göre tasfiye; sadece defter kapatma değil, aynı zamanda şeffaflık ve hesap verilebilirlik sürecidir.

Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) m.17 ise vergi yönünden ayrı bir dönem tanımlar:

“Her ne sebeple olursa olsun tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde, hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerlidir.”

Yani tasfiyeye giren bir firma için klasik hesap dönemi biter, tasfiye dönemi başlar. Bu dönem, kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye sona erdiğinde biter.

Tasfiye Süreci ve Vergilendirme Esasları

Tasfiye kararı tescil edildiğinde, şirketin tüm finansal işlemleri “tasfiye dönemi” çerçevesinde değerlendirilir.
Bu dönemde:

  • Her takvim yılı sonunda ara bilançolar hazırlanır.
  • Tasfiye sonunda nihai bilanço çıkarılır.
  • Kurumlar vergisi beyannamesi “tasfiye beyannamesi” olarak verilir.

Tasfiye memurları, şirketin malvarlığı, borç ve alacak işlemlerinden sorumludur.
Alacaklılara çağrı yapılır, borçlar ödenir ve kalan tutar ortaklara dağıtılır. Son adımda şirket, ticaret sicilinden silinir.

Tasfiye Sürecinde e-Defter Uygulaması

Tasfiye hâline giren firmalar e-Defter yükümlülüklerine devam eder.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) açıklamasına göre, tasfiyeye girilen aya ait defterler iki ayrı dönem hâlinde hazırlanmalıdır:

  1. Tasfiye Öncesi e-Defter:
    Tasfiye kararının tescil tarihine kadar olan belgeleri kapsar.
    Eski unvan ve mali mühürle oluşturulur.
  2. Tasfiye Sonrası e-Defter:
    Tasfiye başlangıç tarihinden itibaren düzenlenen belgeleri içerir.
    “Tasfiye Halinde …” unvanı ve yeni mali mühürle hazırlanır.

Her iki defterin berat dosyaları GİB sistemine ayrı ayrı yüklenir.
7 Ekim 2025’ten itibaren “sicil entegrasyonu” sayesinde, sistem tasfiye statüsünü otomatik olarak tanır; manuel dilekçe gerekliliği kaldırılmıştır.

Tasfiye Halindeki Şirketlerde e-Fatura ve e-Belge İşlemleri

Tasfiye hâline giren şirketler e-Fatura sisteminden çıkamaz.
Tüzel kişilik tasfiye bitene kadar devam ettiğinden, e-Belge yükümlülükleri de sürer.

Bu kapsamda:

  • Şirket unvanı “Tasfiye Halinde X A.Ş.” olarak değiştirilmelidir.
  • Yeni unvana uygun mali mühür kullanılmalıdır.
  • e-Fatura, e-Arşiv, e-İrsaliye gibi tüm belgeler yeni unvanla düzenlenmelidir.

Elektronik sistemlerden çıkış yapılması veya belge düzenlemesinin durdurulması mevzuata aykırıdır.

Tasfiye Öncesi Dönemde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tasfiye kararı alındığında yapılacak işlemler:

  1. Ticaret Sicili Tescili: Tasfiye kararı genel kurulda alınır ve tescil edilir.
  2. Vergi Dairesine Bildirim: Tasfiye bildirimi yapılır, sistemde statü değişir.
  3. Unvan ve Mühür Güncellemesi: Elektronik belgelerde unvan “Tasfiye Halinde …” olarak değiştirilir.
  4. e-Defter Ayrımı: Tasfiye kararının tescil tarihine kadar olan belgeler “öncesi” deftere, sonrası “sonrası” deftere yazılır.

Örneğin: Tasfiye kararı 7 Temmuz 2025’te tescil edildiyse,

  • 1–6 Temmuz arası işlemler “öncesi”,
  • 7 Temmuz’dan itibaren işlemler “sonrası” döneme aittir.

Tasfiye Sonrası Dönemde Elektronik Süreçler

Tasfiye sonrası dönemde şirket işlemlerine tasfiye memurları nezaret eder.
Bu dönemde:

  • e-Defter yeni unvanla devam eder.
  • e-Faturalar yine aynı vergi numarasıyla, ancak yeni mali mühürle gönderilir.
  • Tasfiye bilançosu düzenlenir; borçlar ödenip bakiye ortaklara dağıtılır.
  • Tasfiye bitiminde, şirket ticaret sicilinden silinir.

Ancak, e-Defter ve e-Fatura verilerinin 10 yıl süreyle saklanması zorunludur.
(TTK m.82; VUK m.253)

Uygulamada Sık Görülen Hatalar

  • Belge tarihi karışıklığı: Tasfiye öncesi ve sonrası belge tarihleri yanlış ayrıldığında berat dosyaları reddedilir.
  • Mali mühür gecikmesi: Yeni unvana uygun mühür geç alınırsa e-Fatura düzenlenemez.
  • Yazılım uyumsuzluğu: Kullanılan muhasebe yazılımı tasfiye sürecini desteklemiyorsa, belge tarihleri veya dönem tanımları hatalı olur.
  • Saklama ihmali: Tasfiye tamamlandıktan sonra verilerin arşivlenmemesi idari yaptırımla sonuçlanabilir.

Danışmanlık Perspektifi

Tasfiye sürecinde dikkat edilmesi gereken üç ana unsur vardır:

  • Zamanlama: Tasfiye tescil tarihi, tüm elektronik sistemlerin referansıdır.
  • Uyum: Unvan, belge tarihi, mali mühür ve defter dönemleri birbirine tam uyumlu olmalıdır.
  • Şeffaflık: Alacaklıların haklarını koruyan, belgeleri doğru ve eksiksiz kaydeden bir süreç yönetimi esastır.

Bu yaklaşım, sadece yasal zorunluluk değil; aynı zamanda kurumsal dürüstlük ve mesleki etik açısından da bir gerekliliktir.

Sonuç :

Tasfiye, şirketin faaliyetini kapatma süreci olduğu kadar, dijital sorumluluk dönemidir.
e-Defter, e-Fatura ve diğer e-Belge sistemleri tasfiye süresince aktif kalır; “öncesi” ve “sonrası” ayrımı yasal zorunluluktur.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesi ve TTK’nın 533 ve devamı hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; tasfiye, hem mali hem dijital bir temizlik sürecidir.

Bu nedenle, tasfiye sürecindeki her elektronik belge, kurumun geçmişine ait bir kapanış notu; her e-Defter kaydı ise şeffaflığın bir belgesi niteliğindedir.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Gelir İdaresi Dijitalleşmeyle Vergi Kaçağına DUR Diyor!

Şununla paylaş: 0 Daha fazla Vergi Denetiminde Elektronik Uygulamalar: Gelir İdaresi Dijitalleşmeyle Vergi Kaçağına “Dur” Diyor! …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Bağlantıyı kopyala