Şirketler yatırım amaçlı veya kendi kullanımları için gayrimenkül satın alabilirler bugün danışmanlık yaptığımız bir müşterimizin sorusu “tapuda gerekli tescil işlemini yaparak satın aldığımız gayrimenkul için satıcı Şirket tarafından düzenlenen faturada bulunan katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile alacağımız kira karşılığında kiracıya fatura kesip kesemeyeceğimiz …” Bu soru birçok firmayı ilgilendiren bir konu olduğu için konuyu gelir idaresinin verdiği görüşler ve vergi mevzuatımız ışığında bu makaleme konu yapıyorum.
Olaya vergi mevzuatımız açısından bakacak olursak:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş olup, aynı Kanunun 70. maddesinde, mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilerek, kiraya verilen mal ve hakların ticari ve zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratlarının ticari ve zirai kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun maddesinde geçen “ticari işletmeye dahil olma” ifadesinden; bilanço esasına tabi olan işletmelerde bilançonun aktifinde kayıtlı mal ve hakların, işletme hesabı esasına göre defter tutan ferdi işletmelerde ise işletme faaliyetiyle doğrudan ilgili olan ve envantere alınmış bulunan iktisadi kıymetlerin anlaşılması gerekmektedir. Bu çerçevede, aktife kaydedilmek suretiyle ticari işletmeye dahil edilecek gayrimenkullerin kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelirler ticari kazanç kapsamında değerlendirildiğinden söz konusu kira ödemeleri nedeniyle işletme sahibi tarafından fatura kesilmesi gerekmektedir. Öte yandan, ticari işletmeye kayıtlı bulunan gayrimenkulün satılması halinde elde edilecek gelirin de ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirileceği tabiidir.
Buna göre, gayrimenkul teslimlerinde vergiyi doğuran olay; gayrimenkulün mülkiyet hakkının devredildiği tarihte meydana gelmektedir. Gayrimenkul teslimlerinde mülkiyetin devri de, esas itibariyle tapuda alıcı adına tescili suretiyle gerçekleşmekte olup faturanın tescil tarihi de göz önünde bulundurularak düzenlenmesi ve muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer alan hükümlere göre, ticari faaliyetinizi yürütebilmek için kullandığınız kredilere ilişkin olarak ödediğiniz faizler ile işyeri olarak kullanmak maksadıyla yaptırdığınız inşaat ile ilgili olarak ödenen proje harçlarının Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci bendine göre ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, inşa edilen söz konusu işyerine ait ödenen tapu harçlarının ise aynı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının altıncı bendine göre ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir. Yukarıda yapılan açıklamalara göre gayrimenkullerde maliyet bedeline giren giderler ismen zikredilmiş olup bina ve arsaların alımı sırasında ödenen proje harcı ve tapu harçları bu giderler arasında sayılmamakla birlikte, yapılan işlem sonucunda doğan söz konusu harç tutarlarının masraf niteliği taşıdığı kabulü gerekeceğinden, genel giderler arasında gösterilmesi veya maliyete eklenmesi mümkündür
Çok faydalı ve bilgilendirici bir yazı… Paylaştığınız için teşekkürler..