
VDK’nın 1 Ekim 2025 Tarihli Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi Üzerine Akademik İnceleme
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (VDK), 1 Ekim 2025 tarihinde yayımladığı Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi ve KURGAN Rehberi ile Türkiye’nin mali denetim sisteminde köklü bir dönüşüm başlatmıştır. Rehber, sahte belge düzenlenmesi ve kullanımına ilişkin mücadelede hem idari hem de adli mekanizmaları iç içe kullanmayı amaçlamaktadır. Bu strateji, Vergi Usul Kanunu (VUK), Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleriyle uyumlu biçimde yapılandırılmıştır.
Temel hedef, sahte belge üretimini “tespit edilen bir fiil” olmaktan çıkarıp “önceden engellenebilir bir risk” haline getirmektir. [1]
Bu çalışma, VDK’nın resmî strateji belgesinin içerik analizi, Hazine ve Maliye Bakanlığı duyuruları, meslek örgütü raporları (TÜRMOB, YMM odaları) ve akademik incelemeler temel alınarak hazırlanmıştır. Belgede yer alan KURGAN (Kuruluş Gözetimli Analiz) sistemi, veri analitiği, yapay zekâ ve elektronik belge eşleştirmesi yöntemleri bakımından değerlendirilmiştir. Ayrıca CMK’nın 135 ve 140. maddelerinde düzenlenen teknik takip ve dinleme tedbirleriyle bağlantısı incelenmiştir. [2]

Bulgular ve Değerlendirme
KURGAN sistemi, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, banka hareketleri ve ticaret sicili verilerini bütüncül biçimde analiz eder. Amaç, mükellefler arasındaki ilişkisel ağı çözümlemek ve sahte belge üretim zincirlerini önceden tespit etmektir. Bu model, klasik denetim yaklaşımından farklı olarak, “risk bazlı hedefleme” metodunu benimsemektedir. [3]
Böylece VDK, büyük veri temelli bir istihbarat mekanizması kurarak vergi incelemelerinde seçici ve önleyici bir denetim paradigmasına geçmektedir.
Strateji belgesinde “iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” ile “teknik araçlarla izleme” gibi tedbirlerin sahte belge şebekelerine karşı kullanılabileceği açıkça belirtilmiştir. [4]
Bu düzenleme, yalnızca vergi ihlali değil, organize suç niteliği taşıyan ekonomik eylemlerin de hedeflendiğini göstermektedir. Ancak bu tedbirlerin uygulanabilmesi için CMK kapsamında hâkim kararı zorunludur; VDK bu süreçte adli birimlere veri sağlayıcı konumundadır.
Belgede, “bilerek sahte belge kullanma” fiilinin cezai sonuç doğurduğu; “bilmeden kullanma” durumunda ise rehberlik ve düzeltme süreçlerinin işletileceği belirtilmiştir. [5]
Bu ayrımın yapılabilmesi için KURGAN sistemi; IP adresleri, banka hesap sahiplikleri, belge zaman damgaları ve işlem zinciri benzerliklerini yapay zekâ destekli olarak değerlendirir. Dolayısıyla, mükellef niyetinin teknik göstergelerle somutlaştırılması hedeflenmektedir.
Rehber, mali müşavir ve yeminli mali müşavirleri sadece defter tutan değil, aynı zamanda “veri temelli uyum danışmanı” konumuna getirmektedir. [6]
Meslek mensuplarından, KURGAN risk göstergelerini izlemeleri, danışanlarını riskli işlemler konusunda uyarmaları ve tespitleri raporlamaları beklenmektedir. Bu durum, 3568 sayılı Kanun kapsamındaki mesleki sorumluluk alanını dijitalleştirmektedir.
KURGAN Rehberi, şirketlerin kendi iç kontrol sistemlerini güçlendirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Rehberde önerilen başlıca kontroller şunlardır: VDK, bu iç kontrollerin Luca, Mikro, Zirve gibi muhasebe yazılımlarıyla entegre edilerek otomatik raporlama yapılmasını önermektedir.

1 Ekim 2025 tarihli Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi, Türkiye’de vergi güvenliği anlayışını “reaktif” yapıdan “proaktif” modele taşımaktadır.
KURGAN sistemi, sahte belgeyle mücadelede yalnızca bir denetim aracı değil, aynı zamanda ulusal ekonomik güvenliğin dijital kalkanı olarak kurgulanmıştır.
Bu sistemin başarısı, teknolojik altyapının gücünden çok; meslek mensuplarının etik tutumuna, kurumların iç denetim olgunluğuna ve mükelleflerin vergi bilincine bağlıdır.
Dr. Nevzat Erdağ Vergi, Sosyal Güvenlik ve İş Hukuku Uzmanı




